BİPOLAR (İKİ UÇLU) BOZUKLUK

Bipolar Duygudurum Bozukluğu depresyonun bir türüdür. Bu hastalık ya manik dönemler ya da manik – depresif geçişli dönemler halinde seyreder. Depresyon, kısaca herkesin de bildiği gibi aşırı üzüntü, keder, mutsuzluk, enerji azlığı, isteksizlik olarak tanımlanırken, manik dönemlerde kişi depresif dönemlerin tam aksine aşırı enerjik, konuşkan, neşeli bir tablo çizer. Ancak bu enerji ve coşku halinin normal bir keyiflilik halinin ötesinde olduğu herhangi bir kişi tarafından da kolaylıkla anlaşılabilmektedir.

Bipolar I bozukluğunun yaşam boyu yaygınlığı %1 dolayındadır. Kadın / erkek oranı eşittir. Başlama yaşı 6–50 arasında ortalama 30 yaş dolayındadır.

Manik hasta canlı, aşırı hareketli, renkli giyinmiş, konuşkan ve coşkuludur. Davranışları garip olabilir. Aşırı hareketlilik nedeniyle hasta dağınık ve bitkin durumda olabilir. Yüksek ses tonuyla ve hızlı konuşur. Konuşmanın arasına girmek, kesmek zordur. İnsanlarla kolay ilişki kurar, ancak ilişkileri yüzeysel ve kısa sürelidir. El kol hareketleriyle, yüksek sesle ve çok miktarda konuşma görülür. Konuşmada kelime oyunları, şakalar olabilir.

Düşünce akışı (çağrışımlar) hızlanmıştır. Konuşurken konudan konuya atlamalar olabilir, buna fikir uçuşması denir. Ancak çoğu kez anlattıklarından bir anlam çıkarılabilir ve mantık bütünlüğü korunmuştur. Düşünceler genellikle birbirleriyle anlam ya da uyak bağlantıları gösterirler. Düşünce içeriği büyüklük ve kendine güven temaları ile doludur. Kişi kimsenin yapamayacağı işleri yapacak güçtedir, üstündür ve yeteneklidir.

Coşku, aşırı neşe, zaman zaman da öfke egemendir. Hastanın neşesi çevresindekilere de bulaşır. Ara ara duygulanım değişkenliği görülür. Gülerken birden ağlayabilir, ağlarken gülmeye başlayabilir. Sıklıkla engellendiklerinde öfkeli, kızgın, saldırgan olabilirler. Başlangıçta hafif bir hızlanma ve coşku içinde olan hastanın duyguları, hareketleri ve kabarması tırmanarak ağır bir taşkınlık durumu ortaya çıkar.

Uyku ileri derecede bozulur. Hasta günlerce uyumaz, sürekli dolaşır, bir şeylerle uğraşır. Ertesi gün ise enerjik ve hareketlidir. İştahı artsa bile yemek yemeğe fırsat bulamaz, kilo verir. Cinsel dürtülerini denetlemekte zorlanır. Bu enerjik davranışları nedeniyle bir süre sonra yorgun düşer.

Manik bir dönemin en temel belirtileri, artmış konuşma ve gülme, uykuda azalma, enerjide, hareketlilikte artma, çok para harcama, dürtülerini denetlemekte zorlanma, kendisini engelleyen kişi ve durumlara karşı öfke gösterme olarak sayılabilir.

Bipolar I Bozukluk veya Manik nöbet tanısı koyabilmek için yükselmiş, taşkın ya da huzursuz duygudurumunun yanında şu belirtilerin çoğu 1 haftadır bulunmalıdır:

  • Öz saygıda artma, büyüklük düşünceleri,
  • Uyku gereksiniminde azalma,
  • Aşırı konuşkan olma, baskılı konuşma,
  • Fikir uçuşmaları,
  • Dikkat dağınıklığı,
  • Psikomotor ajitasyon, amaca yönelik etkinliklerde artma,
  • Kötü sonuçlar doğurma olasılığı yüksek, zevk veren etkinliklere katılma.

Bunların yanında tablonun ağırlaştığı durumlarda;

  • Mesleki ve toplumsal işlevlerde önemli sorunlar vardır.
  • Başkasına zarar vermesini önlemek için hastaneye yatırılmayı gerektirecek kadar ağırdır.
  • Psikotik (gerçeği değerlendirmede bozulma) özellikler gösterir.
  • Bu belirtiler bir maddenin veya ilacın kullanımına bağlı değildir.

Gidiş ve Sonlanım:

Hastaların çoğunda birkaç haftadan birkaç aya kadar nöbet yatışır. Uygun tedaviyle bu süre kısalır. Bipolar bozukluk sıklıkla depresyonla başlar, %10-20 yalnızca yineleyen mani şeklindedir. Mani atağından sonra ilk 2 yılda %40-50 atak yineler. Aradaki iyilik dönemlerinde belirti bulunmaz. Bipolar bozukluğun karışık (mikst) tipinde mani ve depresyon belirtileri birbirleriyle içice geçer ve aynı zamanda birlikte bulunabilir. Mani nöbetlerinin kısa sürmesi, geç başlangıç, iyilik dönemlerinin uzun sürmesi, olumlu aile, iş ve uğraşı koşulları, madde alışkanlığının olmaması olumlu sonlanım göstergeleridir.

Bipolar Bozuklukta Tedavi :

Bipolar bozukluk hem manik hem de depresif dönemlerinde düzenli ilaç kullanımını ve doktor kontrolünü gerektiren bir bozukluktur. İlaç kullanmayan bipolar bozukluk hastaları duygu durum dönemleri arasındaki geçişleri çok hızlı yaşabildikleri için psikolojik olarak çok zorlanmaktadırlar. Ayrıca, ilaç tedavisi almayan bipolar hastalarının psikotik belirtiler gösterme riskleri de vardır. Hastalığın ağır seyrettiği durumlarda ayaktan tedavi yeterli olmayabilmektedir. Bu durumda, hastane yatışı, hastalığın seyrinin kontrol altına alınabilmesi için gerekmektedir.