Kategori arşivi: Erişkin

ORGAZMLA İLGİLİ BOZUKLUKLAR

  • Kadında Orgazm Bozukluğu:

Orgazm bozukluğu sürekli veya tekrarlayan biçimde yeterli cinsel uyaranın olmasına rağmen orgazmın olmaması veya gecikmesi halidir. Kadınlarda orgazmı oluşturmak için gerekli uyarının şekli ve yoğunluğu çok farklılıklar göstermektedir. Teşhis kadının uygun cinsel uyarıyı aldığına karar verilmesine bağlıdır. Bu tablo, kişiler arası ilişkide de bozulmalara yol açmaktadır.

Durumsal orgazm eksiklikleri, cinsel uyaran yetersizliği görülen durumlarda cinsel istek bozukluğu tanı konmaktan kaçınılmalıdır.

Bu tabloya neden olabilen psikolojik etkenler arasında reddedilme, zarar görme korkusu, suçluluk duyguları veya karşı tarafa beslenen olumsuz duygular sayılabilir.

  • Erkekte Orgazm Bozukluğu:

Orgazm bozukluklarında kadınlar için yapılan tanımlamalar erkekler içinde geçerlidir. Erkeklerde sıklıkla görülen tablo cinsel birleşme dışındaki aktiviteler veya fantezilerle yeterli uyarılma sağlanırken cinsel birleşme yolu ile orgazma ulaşılamamasıdır. Tanı konulurken, cinsel uyaranların yeterliliği ve yaş faktörünün göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Cinsellik konusunda katı tabuları olan cinsel birleşmenin kötü, pis veya günah olarak görülen ailelerden gelenlerde gözlenmektedir. Bazı kişilerde de kadınlara veya ilişki kurulan kişiye hissedilen olumsuz duygular sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Cinsel ve çift terapileri ile her iki cins içinde tedavi sağlanabilmektedir.

  • Erken Boşalma (Prematur Ejakülasyon):

Devamlı olarak ya da ara ara dönemlerde tekrarlayan boşalma için yetersiz bir cinsel uyarılma ile veya kişinin istemesinden önce penisin vajinaya girişi öncesi, girer girmez ya da hemen sonrasında boşalmanın (ejakülasyon) gerçekleştiği tablodur. Bu durum kişisel ve kişiler arası düzeyde gerginliğe ve olumsuzluklara yol açabilmektedir. Tablo yine genel tıbbi bir durumun veya madde kullanımının sonucunda oluşmamıştır.

Tanı konulurken kişinin yaşı, cinsel aktivitenin özellikleri, yakın zamandaki cinsel birleşmelerin miktarı … Devamı

CİNSEL AĞRI BOZUKLUKLARI

  • Disparoni :

DSM-IV TR Tanı Ölçütlerinde belirlenen kriterlere göre, erkekte ya da kadında cinsel ilişkiye etki eden yineleyici ya da sürekli olan genital bölgelerdeki ağrı olarak tanımlanmaktadır. Disparoni, kişiler arası ilişkilerde zorlanmalara yol açabilir aynı zamanda cinsel ilişkiyi kısıtlayabilmektedir. Aynı zamanda durum, genel tıbbi bir durumun, madde kullanımının sonucu veya herhangi fiziksel bir etkenin varlığı ile ortaya çıkmamaktadır. Ağrı ilişkinin öncesi, sonrası veya ilişki sırasında da görülebilmektedir.

Disparoni ağırlıklı olarak tecavüz veya çocukluk çağında tacize uğramış kişilerde sürekli ağrı olarak görülmektedir. Bunun dışında, bireyde cinsel birleşmeyle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olması kasılmalara yol açarak ağrılara neden olmaktadır. Diğer tarafın ağrıya rağmen cinsel birleşmede ısrarcı olması bozukluktan yakınan kişinin ağrılarının artmasına da neden olabildiği gözlemlenmiştir.

  • Vajinismus:

Vajinanın kas dokusunun üçte birinin cinsel birleşmeyi önleyecek düzeyde devamlı olarak ya da belli aralıklarla tekrarlayarak, kişinin isteği dışında kasılması durumudur. Bu durum kişide önemli bir gerilime ya da karşısındakilerle ilişkilerinde güçlüklere yol açar. Bu durum, genel tıbbi bir durumla açıklanamaz veya başka bir psikiyatrik bozukluğun sonucu değildir. Başlangıç biçimi, ortaya çıkaran etkenler veya genel çerçeve itibariyle bozukluğun niteliği farklılık gösterir. Bazı kişilerde cinsel birleşme olmadan, cinsel aktivite olacağı düşüncesi bile bu durumu oluşturabilmektedir.

Ağırlıklı olarak genç kadınlarda görülmektedir. Geçmişte cinsel taciz yaşayanlar kadınlar veya cinsellik konusunda katı tabuları olan cinsel birleşmenin kötü, pis veya günah olarak görülen ailelerden gelenlerde gözlenmektedir. Evlilik öncesi, cinsel birleşme hakkında çevreden duyulan abartılı ve korkutucu sözlerde vajinismusa neden olabilmektedir. Ayrıca vajinismus yakınması olan kadınlar eşleri tarafından baskılandığı veya kötü … Devamı

PARAFİLİLER

  • Teşhircilik (Göstermecilik)
    Kişinin cinsel organlarını, bunu beklemeyen bir yabancıya göstermesi ile ilgili fantezilerinin, dürtülerinin ve davranışlarının olması durumudur.
  • Fetişizm
    Kişinin canlı olmayan nesneleri kullanmakla ilgili (örneğin kadın iç çamaşırları) yoğun fantezi, dürtü ve davranışların olması. Cinsel etkinlik, fetişin kendisine karşı yönlenebilir veya fetiş, cinsel ilişkiye katılabilir.
  • Sürtünmecilik
    Kişinin, rızası olmayan bir kişiye dokunması ve sürtünmesi ile ilgili yoğun fantezileri, dürtü ve davranışlarının olması durumudur. Davranış genelde kalabalık yerlerde meydana gelmektedir. Özellikle metro ve otobüslerde sıktır. Sürtünmecilik, genellikle kişinin tek cinsel doyum yoludur.
  • Çocuğa Cinsel Sevi (Pedofili)
    Kişinin, ergenlik dönemine girmemiş (13 yaşından ufak) çocuklarla cinsel ilişkide bulunmayla ilgili fantezilerinin, dürtülerinin ya da davranışlarının olması durumudur.
  • Cinsel Mazohizm
    Kişinin, hakaret edilme, dövülme, bağlanma ya da başka bir biçimde ıstırap çekeceği eylem ile ilgili fantezi, dürtü ve davranışlarının olması durumudur.
  • Cinsel Sadizm
    Kişinin, başka birinin psikolojik ya da fiziksel olarak ıstırap çekmesi eylemi ile ilgili cinsel fantezi, dürtü ve davranışlarının olması durumudur.
  • Transvestik Fetişizm
    Karşı cinse ilgi duyan bir erkekte, aykırı bir giyim (kadın elbiselerine bürünme) ile ilgili yoğun fantezi, dürtü ve davranışların olması durumudur. Çocuklukta ve erken gençlik döneminde başlar.
  • Gözetlemecilik (Röntgencilik)
    Kişinin, bunu beklemeyen bir kişiyi çıplakken, soyunurken ya da cinsel etkinlikte bulunurken gözetleme eylemi ile ilgili fantezi, dürtü ve davranışlarının ortaya çıkması durumudur.
Devamı

CİNSEL KİMLİK BOZUKLUĞU (TRANSSEKSÜELİZM)

Cinsel kimlik bozuklukları, kişinin biyolojik cinsiyetinden veya cinsel rolünden devamlı bir şekilde rahatsızlık duyması ile belirlenir. Kişide karşı cinsiyetten olma isteği ve ısrarı mevcuttur.

Çocuklarda, imgesel oyunlarda sürekli olarak karşı cinsin rollerini oynamayı yeğleme, karşı cinsin alışılagelmiş oyunlarına ve eğlencelerine katılma, karşı cinsten oyun arkadaşları seçme, erkek çocukların kadınsı ya da aykırı giyim kuşamı yeğlemesi, kız çocuklarının sadece alışılagelmiş erkeksi giysiler giyme konusunda ısrarı şeklinde görülmektedir.

Ergenlerde ve erişkinlerde, bu bozukluk, diğer cinsiyette olma isteğini dile getirme, diğer cinsiyetteymiş gibi gösterme, diğer cinsiyetteymiş gibi yaşamayı ve davranılmasını isteme ya da diğer cinsiyete özgü duygularının ve tepkilerinin olduğuna dair bir inanç tarzı şeklinde görülür. Genellikle fiziksel görünümlerini değiştir… Devamı

ANOREKSİYA NERVOZA (MANKEN HASTALIĞI)

Zayıflığı gerektiren mesleklerde, mankenlerde, bale yapanlarda sık görülen ciddi ve kimi zaman öldürücü bir hastalıktır. Kızlarda daha sıktır; genellikle 13-20 yaşlarında stresli yaşam olayı ile başlar. Yaşı ve boyuna göre olağan kiloda olmayı kabul edemeyen hasta, zayıf olmasına karşın kilo almaktan ve şişman biri olmaktan aşırı korkar.

Sürekli kalori hesapları yapar. Beslenme bozukluğuna yol açan şiddetli diyet kısıtlaması belirgindir. Kendini değerlendirmesi abartılı biçimde vücut ağırlığı ve biçimine odaklanmıştır. Adet düzensizliği veya adet kesilmesi gelişebilir.

Hastalığın seyrine bağlı hastane yatışı, beslenme programı, ilaç tedavisi ve psikoterapi gerekebilir. Tedavi sonucunda %40 tam, %30 kısmen iyileşirken %30’u kronikleşebilir.

Beden anababaya aittir. Beden işlevlerini bile denetleyebildiğini hissetmez. Mükemmel kız görüntüsünün altında derin değersizlik duyguları vardır. Temelde çocukla annesi arasında baştaki ilişki bozuktur. Anne çocuğu çocuğa göre değil, kendi gereksinimine göre beslemiştir. Çocuğun istekleri değer verilen tepkiler almazsa kendilik (self) duygusu sağlıklı gelişmez, çocuk kendini özerk bir sistem değil, annenin uzantısı gibi hisseder. Kişilik kazanamaz. Çocuk ayrı bir birey değil, annenin sağ kolu olarak yetiştirilir. Borderline kişilikle ilişkilidir. Annesinin kendisini terk etmemesi için mükemmel olmak ister. Anoreksiya buna karşı isyan olarak başlar. Ailelerinde ağsılık (enmeshment) özelliği vardır, yumak ailedir. Burada kuşaklar ve kişiler arasında sınır yoktur. Hiçbir üye kendini aile matriksinin dışında tanımlayamaz ve herkes herkese karışır. Çocuk anneden ruhsal olarak ayrılamaz, kendi beden imgesini kuramaz.
AN’nın çekirdeğini yoğun açgözlülük, oburluk oluşturur. Ama oral istekler o kadar kabul edilemezdir ki, bunlarla sadece yansıtmalı olarak ilgilenilebilir. Böylece yansıtmalı özdeşimle, obur, isteyici kendilik tasarımı anababaya aktarılır. Hastanın … Devamı

BULİMİYA NERVOZA (TIKANIRCASINA YEME)

Sıklıkla genç kadınlarda ortaya çıkar. Tekrarlayıcı ataklar halinde, kontrolsüz, takıntılı bir şekilde, hızlı ve kısa sürede fazla miktarda yeme durumudur. Bu tarz yemenin ardından hiç yememek şeklinde uygunsuz davranır. Kilo almaya engel olmak amacıyla aşırı egzersiz veya perhiz yapabilir. Kimi zaman istemli olarak kusma, idrar söktürücüler ve barsak boşaltıcı ilaçlarla da kilo almaya engel olmaya çalışabilirler. Bu tip uygunsuz dengeleyici davranışlar vücut metabolizmasını bozabilir. Aşırı miktarda yemek yeme atağı sırasında kendi kontrollerini yitirdiklerini farkındadırlar ama engel olamazlar. Genellikle öfkeli, sempatik, parlayıcı kişilik özellikleri vardır; gerginlik ve depresyon sık görülür. Tedavide hastane yatışı, ilaç tedavisi ve denetimin sağlanmasına yönelik psikoterapiler yararlı olur.… Devamı

KLEPTOMANİ (ÇALMA HASTALIĞI)

Kişinin kullanmak için veya parasal değeri için gerek duymadığı nesneleri çalmaya yönelik yoğun istek duyması ve bu isteğe tekrar tekrar karşı koyamamasıdır. Hırsızlık girişiminden önce giderek artan bir gerginlik duyar. Hırsızlık girişimi sırasında ise haz alır, doyum bulur veya rahatlama sağlar. Çalma girişimi kızgınlığı gösterme veya intikam alma amacını taşımaz. Bu girişimin kendisine veya başkasına zarar vereceğini bildiği halde isteğine karşı koyamaz. Sıklıkla küçük hırsızlıklardan dolayı tutuklanır. Tedavide kendini tanımaya ve kontrol etmeye yönelik psikoterapi ve bazı ilaçlar kullanılır.… Devamı

PİROMANİ (YANGIN ÇIKARMA)

Birçok kez istekli yangın çıkartma eylemidir. Eylem öncesinde gerginlik ve duygusal uyarılma olur. Kişi yangına, bunun yarattığı olaylara ve sonuçlarına ilgi duyar, büyülenir. Yangınlara merak duyar ve çekici bulur. Yangın çıkarırken veya yangın ardından olup bitenleri gözlerken haz alır, doyum bulur veya rahatlama sağlar. Yangın çıkarmanın amacı parasal kazanç, sosyopolitik ideolojisini dışa vurma, başka bir suç eylemini gizleme, kızgınlığını gösterme, intikam alma veya başka bir ruhsal hastalığın sonucu değildir. Tedavide diğer insanların zarar görmesini engellemek için sıkı takip edilir, kimi zaman bu amaçla hastaneye yatırma gerekebilir. Kendini tanımaya yönelik ve yeni davranış biçimleri oluşturmaya yönelik psikoterapi ve ilaç tedavisinden yarar görür.… Devamı

PATOLOJİK KUMAR OYNAMA

Ataklar halinde olan, sosyoekonomik kötüleşmeye, borçlanmaya ve yasadışı etkinliklere yol açan kumar oynama eylemidir. Kişi geçmişteki kumar oynama yaşantılarını yeniden yaşama, bir sonraki oyunu engelleme veya kumar oynamak için gerekli parayı sağlama üzerine aşırı kafa yorar. İstediği heyecanı duymak için her seferinde daha fazla parayla kumar oynama gereksinimi duyar. Bir çok kez kumar oynamayı kontrol altına alma, azaltma veya bırakma çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu çaba sırasında kendini huzursuz ve gergin hissetmiştir. Kumarda kaybettiği parayı geri kazanma çabası ile çoğu kez tekrar tekrar oynar. Kumar oynadığını veya oynadığı miktarı ailesinden ve çevresinden saklamak için yalan söyler. Kumar parası için sahtekarlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasa dışı eylemlere yönelebilir. Kumar oynama yüzünden ilişkilerini, işini, eğitimini veya başarı kazanabileceği olanakları tehlikeye atar veya kaybeder. Parasal sıkıntıdan kurtulmak için başkalarına güvenir. Tedavide kendini tanıma ve kontrol altına almaya yönelik psikoterapi uygulanır. Destek gruplarına katılması sağlanabilir.… Devamı