Bunaltı (Kaygı / Anksiyete), strese ya da tehlikeye karşı verilen normal psikolojik bir tepkidir. Böylesi zamanlarda, kaygının işlevsel bir doğasının olduğunu söylemek mümkündür, çünkü bu duygu vücudu harekete geçmesi yönünde hazırlarken aynı zamanda performansının daha iyi / başarılı olmasına da yardımcı olur. Buna göre kaygı, çok şiddetli yaşandığında ve kişinin gündelik hayatında yaygın bir şekilde varlığını sürdürdüğünde sorun haline gelir.
Depresyon(çökkünlük) ve bunaltı çoğu zamanda birlikte oluşur. Bunaltısı olan herkes aynı zamanda depresyonda olmamakla birlikte, çoğu depresif hasta bunaltı belirtileri de göstermektedir.
Bazı insanlar sürekli kaygılı (anksiyeteli) değiller mi?
Aslında herkesin “kaygı” için farklı altyapısal özellikleri var. Bir karakter özelliği olarak yüksek kaygı, kalıtımla gelen özelliklerden ya da erken çocukluktaki ilişkilerden kaynaklanabilir. Ayrıca, bu özellik kişilik ile de ilişkilidir.
Bu içsel kaygıya (“sürekli kaygı”) ek olarak, her insanın bir duruma verecekleri tepkinin farklı olabileceğini de unutmamak gerekir. Bazı insanlar çok çabuk kaygılanırlarken, bazıları görünürde hiç de kaygılı olmayabilirler. İnsanların belirli koşullar altında girdikleri kaygılı duruma psikolojide “durumsal kaygı” denmektedir.
Kalıtımsal olarak yüksek kaygıyla sahip olan bir kişinin stresli koşullar altında yüksek durumsal kaygı hissetmeye yatkın olduğunu da söylemek mümkündür.
Kaygı / Anksiyete Belirtileri ne kadar yaygın?
Kaygı belirtileri aslen oldukça yaygındır çünkü her insan zaman zaman bu belirtileri yaşar. Belirli bunaltı bozuklukları ise, yine aynı şekilde beklenenden daha yüksek görülüyor olabilir. Görülme sıklığı genel olarak yüzde beş olarak saptanmıştır.
Kaygının Belirtileri Nelerdir?
Kaygıyı pek çok farklı türde hissetmek mümkündür.
Kaygının psikolojik belirtileri;
- İçsel gerilim
- Öfkeli duygudurum
- Kontrol kaybı algısı
- Kalp