Kategori arşivi: Somataform Bozukluklar

BEDENSELLEŞTİRME(SOMATİZASYON) BOZUKLUĞU

Briquet Sendromu olarak da bilinen somatizasyon genellikle 30 yaşından önce başlar ve yıllarca değişik bedensel yakınmalarla devam eder gider. Ruh sağlığı literatüründe “somatizasyon bozukluğu” olarak bilinen bu rahatsızlıkta birçok bedensel belirti ile giden yakınmalar vardır. En az dört alanda belirti ile tanımlanır. Baş, karın, sırt, eklem ağrıları, mide-barsak yakınmaları vardır. Ağrı dışında en az bir cinsel yakınma da eşlik eder. Kadınlarda adet düzensizlikleri, ağrılı adet görme ve bulantı, kusma ile giden gebelikler söz konusu olur. Erkeklerde ise sertleşme bozukluğu ve boşalmayla ilgili bozukluklara sıkça rastlanır.

Ayrıca ağrı dışında mide-barsak hareketlerinde bozulmadan bulantı kusma ve ishale varan belirtiler sıkça görünür. Ancak burada görülen belirtilerin zannedildiğinin aksine amaçlı olarak ortaya çıkarılmadığının bilinmesi gerekir. Amaçlı olarak belirtileri çıkaranlar kişiler somatizasyon bozukluğu tanısını almazlar.

Somatizasyon bozukluğunda yaşanan bu bedensel yakınmalar bilinen herhangi bir tıbbi duruma bağlı değildir. Yani bu şikâyetlerle başvurulan hekimler belirtilerin ardında herhangi bir hastalık bulamamaktadırlar.

Bu hastalar genellikle yakınmalarını renkli ve abartılı kelimelerle dile getirirler ve genellikle aynı anda aynı hastalık için birçok hekime başvururlar bu yüzden karışan tedaviler bazen hastalığın seyrini bile etkiler ve hastalık tablosu hekimin de kafasını karıştırır. Bu yüzden de uzayan ve bitmeyen bir tedavi süreci hasta için hem madden hem de manen bir yük olur.

Mevcut yakınmalar sık sık film çektirmeye ya da hekime müracaat etmeye yol açar. Yakınmalarla uyumlu bir laboratuar bulgusu ise çoğunlukla yoktur. Bu nedenle de hastalar hastalıklarının tıp tarafından bile keşfedilemediğinden yakınırlar. Bazen geriye dönüp bakıldığında bir yığın müdahalelerde bulunulduğu fark edilebilir. … Devamı

SİNİRSEL BAYILMA(KONVERSİYON BOZUKLUĞU)

Bilinen bir nörolojik veya tıbbi hastalıkla açıklanamayan bir veya daha fazla nörolojik belirtinin bir arada olmasıyla belirli bir bozukluktur. Felç, körlük ve konuşamama en sık görülen belirtileridir. Belirtiler duyusal, motor ve nöbet belirtileri olarak 3 kümede yer alır. Duyusal olanlar; kol-bacaklarda duyu kaybı, uyuşma-karıncalanmalar, vücudun sağ ya da sol tarafını tutan duyu kayıpları, sağırlık, körlük şeklindedir. Motor belirtiler yürüyüş bozukluğu, kas zayıflığı ve felci içerir. Bir, iki veya bütün kol-bacaklar tutulabilir. Sara hastalığını andıran nöbetler olduğu gibi hastaların üçte birinde saranın bir türü aynı zamanda bulunabilir. Hastalık sonucu görev ve zorunlulukların gevşetilmesi, destek alma, hastalık yoluyla denetleme gücü kazanma olabilir.

Tedavide kendini tanımaya dönük veya destekleyici psikoterapi önceliklidir. Terapide hem ilgi hem de otorite sağlanmalıdır.… Devamı

AĞRI BOZUKLUĞU

Vücutta bir veya daha çok yerde tıbbi ve nörolojik nedenlerle açıklanamayan ağrı vardır. Sonunda ağrının başlangıcı, şiddeti, alevlenmesi, veya sürmesinde ruhsal nedenlerin rolü olduğu yargısına varılır. Bilinçli bir amaca yönelik veya yalandan yapılmış değildir. 40-50’li yaşlarda zirve yapar. Kol gücüyle çalışılan mesleklerde daha çoktur.

Bilinçdışında ağrıyı hak ettiği duygusuyla ilaçlara yanıt vermeyebilir. Ameliyat isteğinde ısrar edebilirler. Tedavisinde sakinleştiriciler genellikle yararsızdır. Antidepresanlar, davranışçı ve kendini tanımaya yönelik psikoterapi yararlı olabilir.… Devamı

HASTALIK HASTALIĞI (HİPOKONDRİYAZİS)

Bu hastalıkla kişi vücut belirtilerini yanlış yorumlayarak ciddi bir hastalığı bulunduğu veya oluşacağı korkusuyla uğraşır. Yeterli tıbbi inceleme ve beden sağlığı güvencesine karşın düzelme-rahatlama olmaz. En az 6 ay süren bu hastalık kişi için belirgin sıkıntı kaynağı, mesleki, toplumsal işlevsellikte bozulmaya yol açmaktadır. Bazı hastalar duydukları kaygının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul edemezler.
En sık 20-30’lu yaşlarda başlar. Fiziksel hastalık eşikleri ve katlanma güçleri düşüktür. Hasta rolünün kabulü de önemli bir beklentidir. Bu bir kaçış yolu sunar. Hastaların %80’inde ek olarak depresif hastalıklar, bunaltı bozuklukları olur. Hastalık hastalığının uzun sessiz dönemleri olabilir.

Ruhsal tedaviye genellikle dirençlidir. Kendini tanımaya yönelik psikoterapiye fazla yanıt yoktur. Grup psikoterapisi, düzenli ve sık görüşmeler, kanlı tanı ve tedavi yollarından kaçınma, hastalık rolünü pekiştirmeden destekleme tedavi ilkeleridir.… Devamı

VUCUT DİSMORFİK BOZUKLUĞU

Hayali bedensel bir kusur ile uğraşma veya çok ufak kusurların çarpıtılıp abartılmasıdır. Psikiyatristten çok dermatolog, dahiliye veya plastik (estetik) cerrahlara başvururlar.15-20 yaşlarda başlar, %90’ı en az bir depresyon dönemi geçirmiştir.
En sık endişe kaynağı olan beden bölümü burundur. Endişe kaynağı zamanla değişebilir. Aynaya aşırı bakma, yansıtıcı yüzeylerden kaçınma, giyim ve makyajla gizleme çabası, sosyal ve mesleki geri çekilme olabilir.

Tedavide antidepresanlar ve psikoterapi düşünülmelidir… Devamı